Öğrencilerinin Temel Sorunları (Sakarya Üniversitesi Örneği)
Giriş
Üniversite eğitimi, bireyin yaşamındaki en önemli dönemlerden birini kapsamaktadır. Bu dönemde elde edilen akademik ve kişisel beceriler, bireylerin hayatının temelini oluşturmaktadır. Bu dönemin öğrencilerin potansiyellerini tam anlamıyla gerçekleştirebilmeleri için etkili biçimde geçirilmesi gerekmektedir. Ancak üniversite öğrencilerinin yaşamakta olduğu temel sorunlar üniversite eğitimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Öğrencilerin karşılaştıkları temel sorunların öğretim programları, sosyallik, gelecek kaygısı, ailevi sorunlar ve politik yaşam olduğu görülmüştür (Şahin ve Fırat 2009)1. Bu sorunlar öğrencilerin eğitim ve kişisel yaşamlarını olumsuz yönde etkilerken eğitim kalitesini azaltmaktadır.
Üniversite öğrencisi olmanın stresli bir süreç oluşu akademik yükümlülükler, aileden uzak olma ve olumsuz sosyal ilişkiler gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanmaktadır. Üniversite öğrencilerinin ailelerinden uzakta olmaları, onları duygusal ve maddi destekten mahrum bırakabilir, bu da yalnızlık ve stres seviyelerini artırabilir. Aynı zamanda kurulan güçlü arkadaşlık ilişkileri öğrencilerin yaşadıkları zorlukları paylaşmalarına ve destek almalarına olanak tanıyarak üniversite deneyimlerini daha olumlu hale getirebilir (Yamaç, 2019)2. Böylece arkadaşlığın önemli bir sosyal destek ağı olduğu ve üniversite deneyimini olumlu yönden etkilediği görülmektedir.
Öğrencilerin akademik, mesleki ve sosyal alanda yaşadığı zorlukları inceleyen Gizir, çalışmasında belirli sonuçlar elde etmiştir. Akademik problemler başlığı altında öğretim üyelerinin öğrencilerle olan iletişiminin azaldığı, eğitimin teorik düzeyde kaldığı ve ezbere dayalı eğitim sisteminin öğrenciler üzerinde olumsuz etkilerinin olduğu tespit edilmiştir. Mesleki problemler temalı sorularda ortaya çıkan sorunlar öncelikli olarak iş bulamama kaygısını içermektedir. Tatmin edici bir iş bulma durumu ve maddi beklentileri karşılayan bir iş bulmak ise sonraki sıralarda bulunmaktadır. Sosyal problemlere geldiğimizde arkadaşlık, karşı cins ve sosyal aktivitelere yönelik problemler ön plana çıkmıştır. Tüm bu bilgiler sonucunda üniversitenin öğrencilerin zihinsel, duygusal ve sosyal yönden gelişimlerine katkı sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılması gerektiği tavsiye edilmiştir (Gizir, 2005)3.
Eğitim ve ekonomi daima birbirini içeren iki olgudur. Pahalı ve kaliteli eğitim alabilme şansından eğitim alabilmek için belirli ekonomik koşulları sağlamaya kadar süren geniş bir yelpazeyi içermektedir. Doğan ve Akçalı’nın (2021) üniversite öğrencilerinin sosyo-ekonomik soruları üzerine yapmış olduğu çalışmada öğrencilerin ekonomik temelli sorunlarına değinilmiştir. Bu çalışma sonucunda öğrencilerin büyük çoğunluğunun çalışmadığı ancak ekonomik destek alamayan öğrencilerin çalışma eğilimi gösterdiği görülmektedir. Çalışan öğrenciler okuldaki faaliyetlere katılamamaktadır ve akademik başarıları bu nedenle düşmektedir (Doğan ve Akçalı, 2021)4. Üniversite yaşantısını önemli biçimde etkileyen faktörlerin başında ekonomik etkenlerin olduğu görülmüştür. Ekonomik faktörler öğrencilerin sosyal yaşamlarını ve psikolojik durumlarını da olumsuz etkilerken, eğitim motivasyonlarını azaltmakta ve geleceğe dair beklentilerini şekillendirmektedir. İncelenen literatürde üniversite öğrencilerinin yaşadıkları temel sorunlar incelenmiş ve sosyal destek, maddi koşullar ve eğitim kalitesine eğilen çalışmaların ön plana çıktığı görülmüştür.
Bu araştırma Sakarya Üniversitesi öğrencilerinin karşılaştığı temel sorunları incelemek ve çözümüne yönelik öneriler geliştirmek üzerine yürütülmüştür. Öğrencilerin temel sorunları, ekonomik koşulları ve gelecek kaygısını inceleyen bu çalışma üniversite öğrencilerinin akademik memnuniyetleri, ekonomik durumları ve bu durumların üniversite yaşamı ile gelecek kaygıları üzerindeki etkileri nelerdir sorusu etrafında toplanmıştır. Bu temel soruyu yanıtlamak için geliştirilen hipotezler şu şekildedir:
1. Üniversite öğrencileri akademik deneyimlerinden memnundur.
2. Üniversite öğrencilerinin ekonomik şartları çeşitlilik göstermektedir.
3. Öğrenciler üniversite yaşamlarından memnundur.
4. Ekonomik yetersizlikler öğrencilik deneyimini olumsuz yönde etkilemektedir.
5. Üniversite öğrencileri belirgin bir gelecek kaygısına sahiptir.
Böylece Sakarya Üniversitesi öğrencilerinin akademik ve öğrencilik deneyimleri incelenmiş, söz konusu durum gelecek kaygısı ve ekonomi perspektifinden ele alınmıştır.
1-Sahın, I., & Fırat, N. . Ş. (2009). Üniversite Öğrencilerinin Sorunları. Education Sciences, 4(4), 1435-1449.
2-Yamaç, Ö. (2009). Üniversite Öğrencilerinin Algıladıkları Sosyal Destek İle Stresle Başa Çıkma Stilleri Arasındaki İlişki. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
3-Gizir, A. (2005). Orta Doğu Teknik Üniversitesi Son Sınıf Öğrencilerinin Problemleri Üzerine Bir Çalışma. Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 1(2), 196-213.
4-Doğan, H., & Akçalı, G. (2021). Üniversite Öğrencilerinin Yaşadıkları Sosyo-Ekonomik Sorunlar Üzerine Bir İnceleme. Üniversite Araştırmaları Dergisi, 4(3), 309-316.
Anahtar Kelimeler:
Üniversite Öğrencisi, Öğrenci Sorunları, Ekonomik Koşullar, Gelecek KaygısıAraştırma Soruları
1) Üniversite öğrencileri akademik deneyimlerinden memnunlar mı?
2) Üniversite öğrencileri nasıl ekonomik şartlara sahipler?
3) Öğrenciler üniversite yaşamlarından memnunlar mı?
4) Ekonomik yetersizlikler öğrencilik deneyimini olumsuz yönde etkilemekte midir?
5) Üniversite öğrencileri gelecek kaygısına sahipler midir?
Araştırma Yöntemi
Sakarya Üniversitesi öğrencilerinin bakış açısı doğrultusunda temel sorunları ölçmeyi hedefleyen bu çalışmada nicel bir araştırma modeli tercih edilmiştir. Araştırmada nicel yöntemin tercih edilmesinin başlıca nedeni; öğrencilerin sorunlarını ölçmeye yönelik yapılan bir araştırmada anket yöntemi kullanılarak daha rahat ve kesin verilerin toplanabilmesidir. Öğrencilerin temel sorunları; konunun iç dinamiklerinin, karmaşık yapısının ortaya koyulmasını gerektiren çok yönlü bir meseledir.
Nicel araştırmalar belirli güven düzeylerinde gerçekleştirdiğimiz anketler sonucu evren hakkında bir çıkarımda bulunmamızı sağlar. Örneklemimiz Sakarya Üniversitesi öğrencileri grubundan oluşmaktadır.
Sakarya Üniversitesi öğrencilerinin temel sorunlarını örneğin ekonomik koşullar, stres düzeyi ve hayata yönelik memnuniyet seviyelerini ölçmeyi hedefleyen bu çalışmada anket formu üzerinden görüşmeler gerçekleşecektir. Araştırmacı görüşme esnasında katılımcının anket esnasında aklına takılan herhangi bir sorunun olması durumunda anket hakkında bilgilendirme yapacaktır. Bunun dışında anketler tamamen anonim şekilde kalacaktır.
Veri toplama süreci çerçevesinde hazırlamış olduğumuz anket formunun eksiklerinin giderilmesi için yapılması gereken pilot görüşme gerçekleştirilmiş ve ekleme çıkarmalar yapılmıştır. Görüşmeler yüz yüze olarak gerçekleştirilmiş ve anket QR kod şeklinde katılımcılara aktarılmıştır. Anketler 381 kişiden oluşan, 108’i erkek, 270’i kadın ve 3’ü belirtmek istemeyen katılımcılar ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılarımızın %42.1’i 18-20, %41.6’sı 21-22, %0,3’ü 22-25, %15’.2’si 23-25 ve geri kalan %0.8’i 25 yaşından büyüktür. Her bir anket öncesi her bir katılımcıya gönüllü katılımcı olmalarını teyit etme amacı taşıyan bilgilendirilmiş onam formu anketin en başına eklenmiş ve katılımcıların gönüllülük onayı alınmıştır.
Katılımcılar ile gerçekleştirilen anketler sonucunda elde edilmiş veri SPSS kullanılarak analiz edilmiştir. Analizin kalitesini arttırmak, gözden kaçma ihtimali olan verinin tespiti için anket cevapları iki sefer gözden geçirilmiştir.
Bulgular ve Tartışma
1. Üniversite Öğrencileri Akademik Deneyimlerinden Memnuniyet Düzeyleri
1.1. Eğitime Yönelik Beklentiler:
Katılımcıların %65.6'sı (Kesinlikle Katılıyorum: %16.3 ve Kısmen Katılıyorum: %49.3) eğitim beklentilerinin olumlu bir şekilde karşılandığına inanmaktadır. Katılımcıların %71.9’u (Kesinlikle Katılıyorum: %35.7 ve Kısmen Katılıyorum: %36.2) yeteneklerine uygun bir bölümde eğitim gördüklerini düşünmektedir. Bu, öğrencilerin çoğunluğunun eğitimden memnun olduğunu göstermektedir. Ancak, kararsız olanlar da göz önüne alındığında, bazı öğrencilerin hala beklentilerini tam olarak karşıladıklarına karar vermedikleri anlaşılmıştır.
1.2. İstekleri Karşılayan Bölüm:
Öğrencilerin %70.9'u (Kesinlikle Katılıyorum: %28.9 ve Kısmen Katılıyorum: %42.0) isteklerini karşılayan bir bölümde eğitim aldıklarını düşünmektedir. Bu da genel olarak öğrencilerin bölümlerinden memnun olduklarını göstermektedir. Ancak, kararsız olanlar ve katılmayanlar da göz önüne alındığında, bazı öğrencilerin bölümlerinden memnun olmadıkları görülmüştür.
Öğrencilerin çoğunluğu (%65) üniversite yaşamlarında düşüncelerini ifade etme konusunda olumlu bir tutum sergilemektedir (Kesinlikle Katılıyorum %32.5 ve Kısmen Katılıyorum %32.5). Bu analiz, üniversite yaşamında düşüncelerin özgürce ifade edilebildiği algısının genel olarak olumlu olduğunu göstermektedir ancak belirli bir yüzde de olumsuz veya kararsız görüşlere sahiptir. Bu tür bir analiz, üniversite yönetiminin bu konuyu ele alması ve daha özgür bir ifade ortamı yaratmak için çaba göstermesi gerektiğini gösterebilir.
Üniversite Yaşantısının Memnuniyeti: Katılımcıların çoğunluğu (%61.6) üniversite yaşamlarından memnun görünmektedir (Kesinlikle Katılıyorum %24.1 ve Kısmen Katılıyorum %37.5).
1.3. Şehir Uyum Düzeyi:
Üniversite için geldikleri veya yaşadıkları şehre uyum sağladıklarına inanan öğrencilerin oranı %70’tir (Kesinlikle Katılıyorum: %45.4 ve Kısmen Katılıyorum: %28.6). Bu, öğrencilerin çoğunluğunun yaşadıkları şehirdeki koşullardan memnun olduğunu göstermektedir. Ancak, kararsız olanlar ve katılmayanlar da göz önüne alındığında, bazı öğrencilerin şehirdeki yaşam koşullarından memnun olmayabilecekleri anlaşılmaktadır.
Bu yorumlar, öğrencilerin genel olarak üniversite deneyimlerinden memnun olduklarını göstermektedir ancak bazı belirsizliklerin ve memnuniyetsizliklerin hala var olduğunu işaret etmektedir.
2. Öğrencilerin Üniversite Yaşamları
2.1. Öğrencilerin Gündelik Yaşamdan Memnunluk Düzeyi:
Yukarıdaki bulgulara dayanarak Sakaryalı öğrencilerin üniversite yaşamlarından memnunluk düzeylerinin oranları görülmektedir. (Kesinlikle Katılıyorum %24.1 ve Kısmen Katılıyorum %37.5). Alınan yanıtlara göre öğrencilerin yarısından fazlası hayattan memnun olduklarını bildirmektedir (Kısmen Katılıyorum %42.9, Kesinlikle Katılıyorum %18.6). Öğrencilerin %18’lik kısmıysa gündelik yaşantılarından pek de memnun olmadıklarını söylemektedir (Kısmen Katılmıyorum %8.6, Kesinlikle Katılmıyorum %9.4).
Sonuçların en ilgi çekici kısmı, öğrencilerin azımsanmayacak kısmının kararsız kalmasıdır. Anket sonuçlarına dayanarak, %20’lik kısmın gündelik yaşamlarından mutlu ya da mutsuz olduklarıyla alakalı karar veremediği söylenebilir.
2.2. Öğrencilerin Yaşamlarına Üniversitenin Psikolojik Etki Düzeyi:
Ankette Sakaryalı öğrencilerin üniversite yaşamlarını devam ettirirken psikolojik açıdan herhangi bir zorlukla karşılaşıp karşılaşmadıklarını sorulmuştur. Verilere bakıldığında üniversite yaşamı 162 kişinin psikolojik durumuna etki etmektedir. (Kısmen Katılmıyorum %16, Kesinlikle Katılmıyorum %26.4). Lakin üniversite yaşamının psikolojik durumuna etki etmediğini de söyleyen öğrencilerin sayısı azımsanamayacak durumdadır: 143 kişi %24.9 oyla kısmen etkilendiğini söylerken, %12.6 oyla kesinlikle etkilendiklerini beyan etmektedir.
Önceki sorudaki verileri bir kez daha alınmakta, geri kalan %20’lik kısım bu soru karşısında kararsız kalmaktadır.
2.3. Öğrencilerin Üniversite Yaşamı Boyunca Ailelerinden Psikolojik Destek Alma Düzeyi:
Üniversite eğitimi gören öğrencilerden üniversite yaşamları boyunca ailelerinden psikolojik destek alıp almadıklarını sorulduğunda genellikle olumlu cevaplarla karşılaşılmaktadır: Anketi gerçekleştirdiğimiz öğrencilerin ortalama %70’lik kısmı ailelerinden destek aldıklarını belirtmektedir (Kısmen Katılıyorum %29.8, Kesinlikle Katılıyorum %41.9). Eğitim yaşamları boyunca ailelerinden psikolojik destek görmeyen öğrenciler de verilerde gözükmektedir: Anketi dolduran 60 kişinin bu soruda olumsuz cevap verdiklerini görülmektedir (Kısmen Katılmıyorum %7.9, Kesinlikle Katılmıyorum %7.9). Geri kalan %13’lük kısmın bu soru karşısında kararsız kaldıklarını alınan verilere dayanarak söylenebilir.
2.4. Öğrencilerin Üniversite Yaşamı Boyunca Yalnızlık Çekme Düzeyi:
Elde edilen verilere göre 200’den fazla öğrencinin üniversite yaşamında yalnızlık çekmediği görülmektedir (Kısmen Katılmıyorum %21.2, Kesinlikle Katılmıyorum %41.1). Aynı zamanda, öğrencilerin belirli bir kısmının üniversite yaşamı boyunca yalnızlık çektiği vurgulanmalıdır (Kısmen Katılıyorum %14.9, Kesinlikle Katılıyorum %9.7). Son olarak, bu soru karşısında 50 öğrenci kararsız kalmıştır. Bu kısım ankete katılan öğrencilerin %13’lük kısmını oluşturmaktadır.
2.5. Öğrencilerin üniversite yaşamı boyunca kurdukları arkadaşlıklardan memnuniyet duyma düzeyi:
Aldığımız sonuçlara göre 291 kişi kurdukları arkadaşlık ilişkilerinden memnundur. (Kısmen Katılıyorum %32.5, Kesinlikle Katılıyorum %43.7). Lakin kurduğu arkadaşlık ilişkilerinden memnun olmayan kesim de mevcut bulunmaktadır (Kısmen Katılmıyorum %6.3, Kesinlikle Katılmıyorum %4.7). Geriye kalan 47 öğrenci bu konu hakkında tam fikrini belirtmemektedir. Öğrencilerin %13’lük kısmı arkadaşlık ilişkilerinden memnun olup olmadığı konusunda kararsızdır.
2.6. Öğrencilerin Üniversite Dönemlerinde Bulundukları Sosyal Çevreden Memnuniyet Düzeyi:
Öğrencilerin üniversite dönemlerindeki günlük yaşantılarının önemli kısmını oluşturan sosyal çevreden ne kadar memnun olup olmadıkları sorulmuştur. Aldığımız verilere göre anketimize katılan öğrencilerin yarısından fazlası bulundukları sosyal çevreden memnunluk duymaktadır (Kısmen Katılıyorum %38.5, Kesinlikle Katılıyorum %39.3). Bunun yanında 40 kişinin bulundukları sosyal çevre kendilerini memnun etmemektedir (Kısmen Katılmıyorum %6.4, Kesinlikle Katılmıyorum %4.2).
Ankete katılan öğrencilerin %12’lik kısmı bulundukları sosyal çevreden memnun olup olmadıklarını kesinleştirmemiştir.
2.7. Öğrencilerin Sosyal Aktivitelere Zaman Ayırabilme Düzeyi:
Ankete katılım sağlayan öğrencilerin %40’ı sosyal aktivitelere zaman ayırabilmektedir (Kısmen Katılıyorum %26.2, Kesinlikle Katılıyorum %14.1). Sosyal aktivitelere olanak sağlayamayan öğrencilerin sayısı sağlayabilen öğrencilerin sayısından %4 daha az orandadır (Kısmen Katılmıyorum %14.4, Kesinlikle Katılmıyorum %22). Geriye kalan %23.3’lük kısmın bu konu hakkında kararsız kalmıştır.
3. Üniversite Öğrencilerinin Ekonomik Şartları
3.1. Üniversite Öğrencilerinin Mevcut Maddi Durumlarının Yeterlilik Düzeyi:
Öğrencilerin yarısından fazlası sahip olduğu gelirin maddiyatı için yeterli olduğu söylenebilmektedir ( Kısmen Katılıyorum %34.6, Kesinlikle Katılıyorum %23). Aynı zamanda, öğrencilerin %30’u gelirinin kendisine yetmediğini belirtmiştir. (Kısmen Katılmıyorum %9.2, Kesinlikle Katılmıyorum %19.9). Mevcut maddi durumun yeterli olup olmaması konusunda 51 öğrenci kararsız kalmaktadır. (Kararsızım %13.4).
3.2. Öğrencilerin Üniversite Masraflarını Karşılama Konusunda Güvenlilik Düzeyi:
Öğrencilerin maddi durumlarının yeterlilik düzeyi ölçüldükten sonra kazandıkları gelirlerin üniversite masraflarını karşılayıp karşılamadığı sorulmuştur. Alınan sonuçlar genellikle olumludur: 213 öğrenci üniversite masraflarını karşılamak konusunda kendilerini güvende hissetmekedir (Kısmen Katılıyorum %29.1, Kesinlikle Katılıyorum %26.7). 111 öğrenci için ise durum tam tersi bir nitelik taşımaktadır (Kısmen Katılmıyorum %13.9, Kesinlikle Katılmıyorum %15.2). Geriye kalan 58 öğrenci güvenlilik düzeyi hakkında kararsızdır (Kararsızım %15.2).
3.3. Öğrencilerin Kişisel Masraflarını Karşılama Konusunda Güvenlilik Düzeyi:
Öğrenciler için üniversite masraflarıyla beraber kişisel masrafların da karşılanması önemlidir. Katılımcı öğrencilerin yarısından fazlası kişisel masraflarını karşılayabildiğini düşünmektedir (Kısmen Katılıyorum %31.7, Kesinlikle Katılıyorum %25.4). Anketimizi dolduran öğrencilerin %25’lik kısmın ise kişisel masraflarını karşılayamamaktadır (Kısmen Katılmıyorum %10.2, Kesinlikle Katılmıyorum %14.7). Kişisel masraflarını karşılayıp karşılamadıkları konusunda kesin karar veremeyen öğrenciler de bulunmaktadır. Katılımcıların %18’lik kısmı bu konu hakkında kararsız kaldığını belirtmiştir.
4. Ekonomik Olarak Yaşanabilecek Sıkıntıların Akademik Başarıya Etkisi
Sakarya Üniversitesi öğrencilerine, ekonomik koşulların akademik başarılarına ne kadar etki ettiği veya edebileceğiyle ilgili bir soru yöneltilmiştir. Alınan sonuçlar, öğrencilerin bu konuda çeşitli görüşlere sahip olduğunu göstermektedir. Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların %22'si ekonomik sıkıntıların akademik başarılarına etkisi konusunda kararsız olduklarını belirtmiştir. Bu grup, ekonomik faktörlerin akademik performanslarını ne ölçüde etkileyebileceği konusunda net bir görüşe sahip değildir. Öğrencilerin %38.5'i ise ekonomik sıkıntıların akademik başarılarına etkisi olacağı görüşündedir. Bu öğrenciler, maddi zorlukların akademik performansları üzerinde belirgin bir olumsuz etkisi olduğuna inanmaktadır. Bu durum, ekonomik koşulların öğrencilerin akademik başarısında önemli bir rol oynadığını ortaya koymaktadır.
%39.5'lık bir kesim ise ekonomik sıkıntıların akademik başarılarına kesinlikle etki etmediğini belirtmektedir. Bu öğrenciler, maddi zorlukların akademik performanslarını olumsuz etkilemediğini düşünmektedir. Bu grup, ekonomik koşulların akademik kariyerlerine etkisinin olmadığını düşünmektedir.
Genel olarak, Sakarya Üniversitesi öğrencileri arasında ekonomik koşulların akademik başarıya etkisi konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Aradaki farka bakıldığında ise net bir çıkarımda bulunmak yanıltıcı olabilmektedir.
5. Üniversite Öğrencileri Gelecek Kaygısını Düzeyleri
5.1. Öğrencilerin Kariyerleri Hakkında Genel Planları:
Öğrencilere mezun olduktan sonra kariyer için ne gibi planlamalar yaptıkları sorulmuştur. Diğer sorularımızdan farklı olarak katılımcılara birkaç seçenek sunulmuş ve genel kariyer planlarına uyacak seçenekleri seçmeleri istenmiştir.
Sonuçlara bakılacak olursa, katılım sağlayan öğrencilerin çoğu ‘Yurt içinde iş bulmak’ seçeneğini temel kariyer planlarına yakın bulmuştur (%30.4). Öğrencilerin %19.1’i ‘yurt dışında iş bulmak’ seçeneğini seçmesiyle katılımcıların bazıları yurt dışı planları kurmaktadır.
Sorumuzdaki ikinci büyük çoğunluk ‘Kendi işimi kurmak’ seçeneğini seçen öğrencilerden oluşmaktadır. Öğrencilerin %23’ü mezun olduktan sonra temel kariyer planı olarak kendi işlerini kurmayı hedeflemektedir. Temel kariyer planlarını lisansüstü eğitim olarak belirleyen öğrencilerin %11.8’i ‘Türkiye’de lisansüstü eğitime devam etmek’ isterken %10.2’si ‘Yurt dışında lisansüstü eğitime devam etmek’ niyetindedir.
Katılımcıların %5.5’i soruyu ‘Herhangi bir kariyer planım bulunmuyor’ seçeneğiyle cevaplamaktadır.
5.2. Üniversite Öğrencilerinin Mezun Olduktan Sonra İş Bulabilme Durumuna İnanç Düzeyi:
Öğrencilere lisans eğitimlerini bitirdikten sonra iş bulabilme olasılıklarına ne kadar olumlu baktıkları sorulmuştur. Verilen yanıtlara bakılacak olursa, katılımcıların neredeyse yarısı mezun olduktan sonra iş bulabileceklerine inanmamaktadır (Kısmen Katılıyorum %28, Kesinlikle Katılıyorum %20.2). Katılımcıların %29’uysa tam aksini düşünmekte, yani mezun olduktan sonra iş bulabileceklerine inanmaktadır (Kısmen Katılmıyorum %11.5, Kesinlikle Katılmıyorum %17.5). Anket verilerine göre iş bulup bulamayacakları konusunda kararsız kalan öğrencilerin sayısı da oldukça fazladır. Öğrencilerin %22.8’i bu konu karşısında kararsız kalmaktadır.
5.3. Öğrencilerin Bulundukları Mevcut Durumun Geleceklerine dair etki düzeyi:
Öğrencilere gelecek için düşündükleri olumlu beklentilere yaşadıkları mevcut durumun ne kadar etki edip etmediği sorulmuştur. Soruyu cevaplayan öğrencilerin %36’ı olumlu dönüş yapmıştır (Kısmen Katılıyorum %27, Kesinlikle Katılıyorum %8.6). Ama öğrencilerin %39’u bu duruma pek de olumlu yaklaşmamaktadır (Kısmen Katılmıyorum %13.6, Kesinlikle Katılmıyorum %23.3). Ankete katılım sağlayan 100’den fazla öğrenci bu konu hakkında kararsız kalmaktadır (Kararsızım %27.5).
5.4. Öğrencilerin Gelecek İçin Kaygılandığı Konular:
Ankete katılan öğrencilere son olarak mezun olduktan sonra en çok hangi konularda endişe ve kaygı duyduklarını sorulmuş, birden fazla seçeneğin sunulduğu soruda katılımcılar en çok kaygılandıkları durumu seçmişlerdir.
Soruyu yanıtlayan öğrencilerin büyük çoğunluğu; 266 kişi, ‘ekonomik/kariyer temelli kaygılar’ seçeneğini seçmiştir (%69.6). Bunun dışında, 30 kişi ‘toplumsal kaygı’ seçeneğini gelecek kaygılarına daha yakın bulmuştur (%7.9).
Bazı öğrencilerin kaygılanmalarına sebep kendilerinden ya da ailevi durumlardan kaynaklı oluşan sorunlar oluşturmaktadır. Katılımcıların %14.7’i ‘bireysel sorunlar’ı, %7.6’ıysa ‘ailevi sorunlar’ı geleceğe dair kaygı kaynaklarına sebep olarak görmektedir.
Sonuç
Sakarya Üniversitesi öğrencileri üzerinde gerçekleştirilen araştırma, üniversite öğrencilerinin akademik deneyimlerinden sosyal yaşantılarına kadar geniş bir yelpazede memnuniyet düzeylerini ve sorunlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Elde edilen veriler ışığında, öğrencilerin çeşitli konulardaki deneyim ve görüşlerini detaylı bir şekilde analiz edilmiştir.
Araştırma bulguları, üniversite öğrencilerinin büyük bir çoğunluğunun aldıkları akademik eğitimden memnun olduklarını ve okudukları bölümün isteklerini karşıladığını göstermektedir. Bu sonuç, Sakarya Üniversitesi'nin sunduğu akademik programların öğrencilerin beklentilerini büyük oranda karşıladığını ve öğrencilerin akademik tatmin düzeyinin yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Akademik memnuniyetin yüksek olması, öğrencilerin akademik başarılarını ve üniversiteye olan bağlılıklarını olumlu yönde etkilemektedir.
Öğrencilerin, üniversite okumak için geldikleri şehrin koşullarından memnun oldukları gözlemlenmiştir. Bu bulgu, üniversite ve şehir yönetimlerinin öğrencilere sunduğu imkânların ve yaşam koşullarının öğrenciler tarafından olumlu değerlendirildiğini göstermektedir. Şehir koşullarının memnuniyet verici olması, öğrencilerin genel yaşam kalitesini arttırmakta ve üniversite deneyimlerini olumlu yönde etkilemektedir.
Araştırmada, öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun üniversite yaşantıları boyunca ailelerinden psikolojik destek aldıkları sonucuna ulaşılmıştır. Aile desteğinin, öğrencilerin psikolojik sağlıkları üzerinde önemli bir rol oynadığı ve bu desteğin öğrencilerin üniversite yaşamına uyum sağlamalarını kolaylaştırdığı görülmektedir. Öğrencilerin yalnızlık çekmediklerini belirtmeleri, sosyal bağların güçlü olduğunu ve üniversite ortamında sosyal destek mekanizmalarının etkili bir şekilde çalıştığı anlaşılmıştır.
Sosyal çevre ve arkadaşlık ilişkileri, öğrencilerin üniversite deneyimlerini şekillendiren önemli faktörler arasında yer almaktadır. Araştırma sonuçlarına göre, öğrenciler edindikleri arkadaşlıklardan ve içinde bulundukları sosyal çevreden memnun olduklarını belirtmişlerdir. Bu memnuniyet, öğrencilerin sosyal ihtiyaçlarının karşılandığını ve üniversite ortamında sosyal etkileşimlerin güçlü olduğunu göstermektedir.
Öğrencilerin sosyal aktivitelere zaman ayırabildikleri ve bu aktivitelerden memnun oldukları görülmektedir. Sosyal aktiviteler, öğrencilerin akademik ve sosyal yaşam dengelerini kurmalarına yardımcı olmakta ve genel memnuniyet düzeylerini arttırmaktadır. Maddi durumlarının yeterliliği konusunda olumlu görüş bildiren öğrencilerin, günlük yaşantılarını ve üniversite masraflarını karşılamakta zorlanmadıkları anlaşılmaktadır. Bu durum, öğrencilerin çoğunluğunun ekonomik anlamda yeterli kaynaklara sahip olduklarını ve maddi sıkıntılar yaşamadan eğitimlerine devam edebildiklerini göstermektedir.
Üniversite öğrencilerinin ekonomik sorunların akademik başarıyı etkileyip etkilemediği hakkındaki sorulardan elde ettiğimiz sonuçlar, net bir çıktı vermemektedir. Yine de ekonomik sıkıntıların akademik başarıyı etkilediğini düşünenler, etkilemediğini düşünenlere kıyasla %1 daha azdır. Bu durum, ekonomik koşulların akademik başarı üzerindeki etkisinin öğrenciler arasında farklılık gösterdiğini ve bu konuda kesin bir yargıya varmanın zor olduğunu ortaya koymaktadır.
Ancak geleceğe dair beklentilerin çoğunlukla olumsuz olduğu ve öğrencilerin en çok ekonomik ve kariyer temelli kaygılar yaşadıkları tespit edilmiştir. Bu bulgu, öğrencilerin gelecek planlamaları konusunda endişe duyduklarını ve kariyerlerine dair belirsizliklerin onları olumsuz yönde etkilediğini ortaya koymaktadır. Ekonomik kaygılar, öğrencilerin geleceğe dair umutlarını azaltmakta ve bu durum uzun vadede psikolojik sağlığı olumsuz etkileyebilmektedir.
Sonuç olarak, Sakarya Üniversitesi öğrencilerinin genel memnuniyet düzeylerinin yüksek olduğu, akademik ve sosyal yaşamlarında büyük ölçüde tatmin sağladıkları görülmektedir. Ancak, geleceğe dair kaygılarının özellikle ekonomik ve kariyer temelli olduğu ve bu alanda desteklenmeye ihtiyaç duydukları anlaşılmaktadır. Bu bulgular, üniversite yönetimlerinin ve ilgili kurumların, öğrencilerin geleceğe dair kaygılarını azaltacak politikalar geliştirmeleri ve destekleyici programlar sunmaları gerektiğini göstermektedir. Öğrencilerin psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak, gelecek planlamalarına yönelik destekleyici adımlar atılması, genel memnuniyet düzeylerinin sürdürülebilirliği açısından önem arz etmektedir. Aynı zamanda, öğrencilerin geleceğe dair kaygılarını azaltmak adına kariyer planlama ve ekonomik destek programlarının geliştirilmesi gerekmektedir. Bu tür adımlar, öğrencilerin hem mevcut üniversite yaşamlarını daha tatmin edici hale getirecek hem de geleceklerine daha umutla bakmalarını sağlayacaktır. Sakarya Üniversitesi, bu tür önlemlerle öğrencilerine daha bütüncül bir destek sunarak onların akademik başarılarını ve genel yaşam memnuniyetlerini artırabilir.
EMEĞİ GEÇENLER
Araştırmacı: Çağla Erten
Araştırma Koordinatörü: Neriman Gül Arısoy & Ayşe Feda Kaya
Anketörler:
Çağla Nur Özalp
Kübra Zeren
Ceren Kaya
Enes Karayel
Veri Analisti: Murad Sadıgov & Müfide Ceren Vural
Editör: Hilal Tunalı
Tasarım: Türkmen Demir
Yazılım: Yusuf Onur Şimşek